bugün
- keki kabarmayan sözlük kızı22
- allah yerine hızır'dan yardım istemek9
- hayatınız boyunca sizi en derinden yaralayan olay15
- fenerbahçe neden şampiyon olamıyor9
- ali koç'un jose mourinho ile anlaşması9
- hayatta kalmak için cebinde köpek maması taşı9
- 6 mayıs 2024 konyaspor fenerbahçe maçı28
- anın görüntüsü11
- düşün ki o bunu okuyor17
- galatasaray13
- akp'nin galatasaray'ı destekleme nedeni19
- deniz gezmiş16
- hayvancılık destekleneceğine neden ithalat11
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks22
- icardi'nin burnuna kafa atacak olmam13
- durduk yere tribe giren erkek18
- bik bik'in 18 saat 30 dakikadır sözlüğe girmemesi11
- iğrenç bir his tarif et29
- çağ dışı teknolojilere özlem duymak9
- beybi leydi13
- allah ile tanrının farkı var mı9
- 5 mayıs 2024 galatasaray sivasspor maçı19
- icardi190510
- sözlük yazarlarına gelen son mesaj17
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek31
- nervio13
- bir türlü ısınmayan ayaklar11
- eksi ruyaları sözlük heyetinden istemek23
- türkiye toplumunun ahlaksızlığa pratik zeka demesi13
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz12
- sözlük kızlarının saç rengi18
- bülent uygun10
- hakim ziyech11
- eksi ruyalar ile yakaladığımız müthiş uyum21
- 170 iq üstü sözlük yazarları veritabanı18
- şöyle hanım hanımcık öğretmen bir kız bulamamak16
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren kadın10
- en yaşlı özelliğiniz9
- budweiser14
- kızların tipe bakmadığı gerçeği29
- bir kadın nasıl tavlanır19
- hemşire kızlar nasıl oluyor9
- bir gavatın soyadını nick yapmak10
- mert hakan yandaş13
- nude istemeyen erkek9
- erkek çocuk için isim önerileri9
- dursun özbek gibi olsam utanırım8
entry'ler (34)
bob marley a lalala long.
varsayım.
özgür olunabilecek konuya göre değişen bir genellemedir.
zira özgürlükler, muhtaç olunan şeylerle ters orantılıdır. ya da düşünmek zorunda olduğunuz somut yada soyut şeyler varsa özgürlüğünüz kısıtlanmış durumdadır. tutku duyduğunuz şeyler arttıkça o konudaki özgürlüğünüz en asgari seviyededir.
bir birey kendini bir konuda özgür hissediyorsa, konunun içeriğini oluşturan temel bölümlere muhtaçlığı daha azdır.
örneğin;
aşık bir insan fiili olarak sevgilisi olmasa bile özgür değildir. çünkü eylemlerini kısıtlama çabası içerisine ister istemez girmiştir. tutkuları ve istekleri doğrultusunda özgürlüğünü kısıtlamak durumunda kalmıştır.
hayatımızın en anlamlı sözcüğüdür özgürlük.
öyle olmasaydı braveheart'da willilam wallace'ın ölürken söylediği şey özgürlük olmazdı..
zira özgürlükler, muhtaç olunan şeylerle ters orantılıdır. ya da düşünmek zorunda olduğunuz somut yada soyut şeyler varsa özgürlüğünüz kısıtlanmış durumdadır. tutku duyduğunuz şeyler arttıkça o konudaki özgürlüğünüz en asgari seviyededir.
bir birey kendini bir konuda özgür hissediyorsa, konunun içeriğini oluşturan temel bölümlere muhtaçlığı daha azdır.
örneğin;
aşık bir insan fiili olarak sevgilisi olmasa bile özgür değildir. çünkü eylemlerini kısıtlama çabası içerisine ister istemez girmiştir. tutkuları ve istekleri doğrultusunda özgürlüğünü kısıtlamak durumunda kalmıştır.
hayatımızın en anlamlı sözcüğüdür özgürlük.
öyle olmasaydı braveheart'da willilam wallace'ın ölürken söylediği şey özgürlük olmazdı..
ilkokulu Çarşamba'da, Ortaokulu istanbul'da bitirdi. Birinci Dünya Savaşı'nın başlaması sebebiyle lise tahsilini yarıda bırakarak yedek subay teğmen rütbesiyle askerlik görevine başladı. 4 yıl Kafkas Cephesi'nde savaştı. 1918'de Fransaya giderek Lise tahsilini tamamladı. 1921 yılında Paris'te Hukuk Fakültesi'nde üniversite tahsiline başladı. Boğazlar Meselesi konulu tezi ile Doktor ünvanını kazandı. Ayrıca Paris Siyâsî Bilimler Yüksek Okulu ile Sorbon Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nin Felsefe Bölümü'nden diploma aldı. Lahey Devletler Hukuku Akademisi'nin kurslarına katıldı. Burayı bitirip sertifikasını aldıktan sonra 1920'de Türkiye'ye döndü. Millî Eğitim Bakanlığı Yüksek Öğretim Kurumu'na Genel Müdür Yardımcısı olarak tâyin edildi. 1930 yılında Ankara Hukuk Fakültesi'nde açılan imtihanı kazanarak Doçent oldu. Bir yıl sonra Profesörlüğe yükseldi. istanbul Üniversitesi'nin kurulması üzerine Anayasa Hukuku derslerini okutmak üzere bu üniversiteye geldi. Bu görevi sırasında Mülkiye Mektebi'nde hocalık, istanbul Yüksek iktisat ve Ticaret Mektebi'nde müdürlük yaptı. 1937'de Hatay Cumhuriyeti'nin Anayasası'nı hazırladı. 1939 yılında Ordinaryüs Profesör oldu. Türkiye'de ilk defa iş Hukuku derslerini ihdas etti, müfredat programını hazırladı ve hocalığını yaptı. 1938 - 1942 yılları arasında istanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı idi. 1947yılında Hür Fikirleri Yayma Cemiyeti'ni kurdu. 1952'de Pakistan'da, 1959'da Ürdün'de toplanan islâm Kongreleri'nde ve 1959'da Almanya'da toplanan Hukuk Kongresi'nde Türkiye'yi temsil etti.
27 Mayıs 1960 ihtilâli'nden sonra, Milli Birlik Komitesi tarafından, 147 öğretim üyesi içerisinde üniversiteden uzaklaştırıldı. Daha sonra 147'lerin özel bir kanunla üniversiteye dönmelerine imkân sağlanmasına rağmen Başgil, konuyu bir haysiyet meselesi olarak kabul ettiğinden dönüş hakkını kullanmadı. 10 Nisan 1961'de emekliliğini istedi ve politikaya girdi.
15 Ekim 1961'de Adalet Partisi Samsun listesinden bağımsız aday olarak Cumhuriyet Senatosu üyesi seçildi. Türkiye Büyük millet Meclisi'nin açılmasından sonra Cumhurbaşkanlığı'na adaylığını koydu. Bazı baskılardan dolayı adaylıktan çekildi ve bunun akabinde de Cumhuriyet Senatosu üyeliğinden istifası istendi.. Daha sonra, "Politikanın mizacına uygun olmadığı gerekçesiyle istifa ettiğini" açıklayarak konuyu kapattı. Yurt dışına giderek Cenevre Üniversitesi'nde Türk Tarihi ve Türk Dili Kürsüleri'nde başkan olarak görev yaptı.
1965 yılında, yaş haddinden emekliye ayrılarak Türkiye'ye geldi. 17 Nisan 1967'de vefât etti. Kabri, istanbul'da Karacaahmet Mezarlığı'ndadır.
Ordinaryüs Profesör Doktor Ali Fuat Başgil, hayatı boyunca ilmin haysiyetini ve şahsî vakarını korumasını bilmiş, bir Anayasa hocası ve hukuk adamı olarak gerektiğinde kanaatlerini sözlü ve yazılı olarak açıklamıştır. Siyâsî, sosyal ve hukukî sahalarda pekçok eser yazdı. Din ve laiklik konularındaki, 27 Mayıs Ihtilâli hakkındaki görüşleri büyük ilgi uyandırmıştır.
27 Mayıs 1960 ihtilâli'nden sonra, Milli Birlik Komitesi tarafından, 147 öğretim üyesi içerisinde üniversiteden uzaklaştırıldı. Daha sonra 147'lerin özel bir kanunla üniversiteye dönmelerine imkân sağlanmasına rağmen Başgil, konuyu bir haysiyet meselesi olarak kabul ettiğinden dönüş hakkını kullanmadı. 10 Nisan 1961'de emekliliğini istedi ve politikaya girdi.
15 Ekim 1961'de Adalet Partisi Samsun listesinden bağımsız aday olarak Cumhuriyet Senatosu üyesi seçildi. Türkiye Büyük millet Meclisi'nin açılmasından sonra Cumhurbaşkanlığı'na adaylığını koydu. Bazı baskılardan dolayı adaylıktan çekildi ve bunun akabinde de Cumhuriyet Senatosu üyeliğinden istifası istendi.. Daha sonra, "Politikanın mizacına uygun olmadığı gerekçesiyle istifa ettiğini" açıklayarak konuyu kapattı. Yurt dışına giderek Cenevre Üniversitesi'nde Türk Tarihi ve Türk Dili Kürsüleri'nde başkan olarak görev yaptı.
1965 yılında, yaş haddinden emekliye ayrılarak Türkiye'ye geldi. 17 Nisan 1967'de vefât etti. Kabri, istanbul'da Karacaahmet Mezarlığı'ndadır.
Ordinaryüs Profesör Doktor Ali Fuat Başgil, hayatı boyunca ilmin haysiyetini ve şahsî vakarını korumasını bilmiş, bir Anayasa hocası ve hukuk adamı olarak gerektiğinde kanaatlerini sözlü ve yazılı olarak açıklamıştır. Siyâsî, sosyal ve hukukî sahalarda pekçok eser yazdı. Din ve laiklik konularındaki, 27 Mayıs Ihtilâli hakkındaki görüşleri büyük ilgi uyandırmıştır.
ne önemi va ki. o veya bu veya şu biten bi ilişki söz konusu...
bu bir nöbettir. 4. kişinin gelip gelmediğinin gözcülüğünü eder.
Deniz Seki – Ağlamak Yok
Dünya bir şekil
Bizse bir köşe
Oturmuşuz da içiyoruz derinden
Hayat bu değil
Böyle olmamalı
Biz ayak uyduramadık ki
Bu halimize
Ağlamak yok
Söz verdim tanrıya
Beni çok utandırdı
Gözlerim
Gülmeyi unutan
Şu halimize
Dön ne olur
Bir uzaktan bak
Küsmem küsemem
Küsemem sana yemin ederim
Gitmem gidemem
Gidemem burdan canımı veririm
Senin için
(bkz:
gülümsemek dururkenn ?)
Dünya bir şekil
Bizse bir köşe
Oturmuşuz da içiyoruz derinden
Hayat bu değil
Böyle olmamalı
Biz ayak uyduramadık ki
Bu halimize
Ağlamak yok
Söz verdim tanrıya
Beni çok utandırdı
Gözlerim
Gülmeyi unutan
Şu halimize
Dön ne olur
Bir uzaktan bak
Küsmem küsemem
Küsemem sana yemin ederim
Gitmem gidemem
Gidemem burdan canımı veririm
Senin için
(bkz:
gülümsemek dururkenn ?)
dünyanın en zor kolay şeyleri arasında yer alabilecek bir reflekstir. tersi de bir bu kadar doğrudur. yani gülümsememek de dünyanın en zor kolay şeylerinden biridir. şimdi, bazı durumlar olur ki çeşitli bir gerekçeyle gülümsemek icap eder ve gülümsemek bildiğiniz gibi basit bir kas işemidir. dudaklarınızın ucu haifçe yukarı kalkarsa kafi derecede gülümseme yaratabilirsiniz. gözlerinizin ya da kalbinizin ne dediği önemli değildir o anda. görünüş itibariyle gülümsüyorsunuzdur. halbuki öyle durumlar olabilir ki, her şeyi söylemeye muktedir gördüğünüz dudaklarınız basit bir kıvrılma işlemini gerçekleştirmeyebilir. o vakit dudaklarınızı tamamen kalbinizn denetimi altındadır ve kalbinz o dudaklarınızın alışık olduğu o basit kıvrılma işlemine izin vermez.
terisne bazı zamanlarda da dudaklarınızın kıvrılmaması gerekir yukarı doğru ama engel olamazsınız. hain bir zevk alma durumu vardır sözkonusu olabilecek acıdan.
belki de buyüzdendir gülümsemenin insana has oluşu. bir hayvan mutluyken mutludur, değilken değildir.
terisne bazı zamanlarda da dudaklarınızın kıvrılmaması gerekir yukarı doğru ama engel olamazsınız. hain bir zevk alma durumu vardır sözkonusu olabilecek acıdan.
belki de buyüzdendir gülümsemenin insana has oluşu. bir hayvan mutluyken mutludur, değilken değildir.
canım benim ya.
ayrıca o harika gitar çalar.
şarkı söyler
en önemlisi dostluğu harikadır.
ayrıca o harika gitar çalar.
şarkı söyler
en önemlisi dostluğu harikadır.
Gölcük tersanelerinde yapılan ilk Türk muhribi, törenle denize indirildi.
Anayasa Mahkemesi, ilk duruşmayla görevine başladı.
Microsoft, Windows 98'i piyasaya sürdü.
sözlüğümüze yeni gelmiş gıcır gıcır yazar.
benim birtaneeeem.
benim birtaneeeem.
yazarlığı yaklaşık 2 gün önce onalanmış yazar.
beyaaaz tül bembeyaz tül
-aaaaaaaaaaaaaaaaaaa.
-aaaaaaaaaaaaaaaaaaa.
kendini beğenmiş olmasıdır. sürekli arkadaş getirmesidir. dişlerini fırçalamamış olmasıdır.
-yeğen, mesele nedir biliyor musun?
+hayat bazen kör bir kurşunun kayadan sekmesidir, gelip seni taa en derinden kalbinden vurmasıdır...
+hayat bazen kör bir kurşunun kayadan sekmesidir, gelip seni taa en derinden kalbinden vurmasıdır...
haydi gel yalnızlık senle yalnız kalalım.
şarkıda en çok tutulan nakarat kısmıdır. mağlummm (bkz:Yaz tahtaya bir daha tut defteri kitabı
Sarı çizmeli Mehmet ağa bir gün öder hesabı. )
Sarı çizmeli Mehmet ağa bir gün öder hesabı. )